Göç Haberciliğinde Teyit Yöntemleri

Göç Haberciliğinde Teyit Yöntemleri

Göçle ilgili Dezenformasyon Neden Bu Kadar Yaygın? 

Sosyal medya platformlarında gün geçtikçe artış gösteren dezenformasyon, gazeteciler olarak ortak problemimiz. Göç haberciliği açısından da kanayan bir yaraya dönüşen bu problem toplumsal düzlemde nefret söylemi, ayrımcılık ve kutuplaşmanın artışına da zemin hazırlıyor. Ancak, göçle ilgili konuların dezenformasyonun ana odağı haline gelmesi yalnızca siyasi gündemde yükselen mülteci karşıtlığı ile sınırlı değil. “Nefret Döngüsü İzleme Serisi” kapsamında düzenli olarak yürüttüğümüz medya izleme çalışmaları,  bu trendi besleyen çeşitli alt faktörler olduğuna işaret ediyor: 

  • Ekonomik Araçsallaştırma: Siyasi gündemin etkisiyle, mülteci ve göçmenlere dair içerikler sosyal medya platformlarında daha fazla ve kolay etkileşim kazanmaya başladı. Bu durum, göçle ilgili konuların pek çok anonim hesap ve içerik sayfası tarafından tık tuzağı (click-bait) için arasallaştırılmasına olanak sağlıyor. 
  • Açık Kaynak ve Veri Yetersizliği: Türkiye’de göçle ilgili konulara dair somut ve güvenilir veri sağlayan sınırlı sayıda açık kaynak bulunuyor. Özellikle resmi veri kaynaklarının yetersizliği, yanlış bilinen doğrulara ve yaygın dezenformasyonlara karşı objektif  ve veriye dayalı haber üretimini zorlaştıran bir etkene dönüşüyor. 
  • Farkındalık Eksikliği: Serinin önceki bölümlerinde de ele aldığımız gibi, Türkiye gündeminde göç görece yeni bir kavram. Doğası itibariyle karmaşık ve çok katmanlı dinamikler barındıran bu olguya yönelik toplumsal bilgi ve deneyim seviyesi henüz gelişim aşamasında. Hem içerik üreticileri hem de tüketicileri arasında göçe dair dijital okuryazarlık seviyesinin düşük kalması, hem dezenformasyonların gelişimini, hem de yaygınlaşmasını kolaylaştırabiliyor.

Tüm bu faktörlerin bileşimiyle, sosyal medya platformlarında göçe dair hemen hemen her konuda dezenformatif bir iddia kolayca üretilip, yaygınlaştırılabiliyor. 2020’den bu yana yürüttüğümüz izleme çalışmaları kapsamında tespit ettiğimiz bulgular, göçe dair dezenformasyon trendlerinin çeşitli tema ve konu başlıkları etrafında şekillendiğini gösteriyor:

Göçle ilgili Dezenformasyonlarda Sıklıkla Kullanılan Ögeler ve Teyit Yöntemleri 

1.Video ve Görsel Paylaşımları 

Sosyal medya platformlarında göçle ilgili dezenformatif içeriklerde en çok video paylaşımları araçsallaştırılıyor. Genellikle eski tarihli veya başka ülkelerde çekilmiş videolar yanlış bilgi ya da çarpıtma içeren iddialarla tekrar dolaşıma sokuluyor. Örneğin; X, Instagram, TikTok veya Reddit gibi görsel içerik paylaşımı yapılabilen herhangi bir platformu açtığınızda, karşınıza sıklıkla sınırdan geçen kalabalık mülteci ve göçmen gruplarını gösteren video postları çıkabiliyor. Ancak bu paylaşımlardaki videolar  incelendiğinde, büyük çoğunluğunun ya Türkiye’den çekilmediği ya da eski tarihli olduğu ortaya çıkabiliyor. 

Bunun yanı sıra, son dönemde “Türkiye’de yaşayan bir mülteci” olduğu öne sürülen kişilerin kişisel TikTok veya Instagram profilleri üzerinden erişilen video paylaşımları da yine çarpıtma veya bağlamda koparma uygulanarak mülteci ve göçmenleri hedef gösteren çeşitli iddialara dönüştürülüp, yaygınlaştırılabiliyor.  Diğer bir yandan, kriz dönemlerinde (Örn; deprem süreci) veya siyasi gündemle (Örn; seçim dönemleri)  ilişkili olarak da mülteci ve göçmenlerle ilgili  dezenformatif video paylaşımlarının sayısında artış görülüyor. 

Video paylaşımlarının ardından, en çok yaygınlaşan dezenformatif iddialarda görsel kullanımı dikkat çekiyor. Videolara benzer şekilde,  ya eski tarihli veya başka ülkelerde çekilmiş görüntüler araçsallaştırılıyor ya da mülteci karşıtı görüşleri destekleyen sahte veya manipüle edilmiş görseller üretilip kullanılıyor. 

Kolaylıkla etkileşim çeken bu içerikler, sosyal medya platformlarındaki genel akışta öne çıkıyor ve haber odalarının gündemine girebiliyor. Bu tarz içeriklerle karşılaştığımızda gazeteciler olarak  sorabileceğimiz çeşitli sorular var: 

First Draft’ın hazırladığı ve Teyit.org tarafından Türkçe’ye çevrilen Görsel Doğrulama Rehberi”, 

sosyal medyada karşılaşılan görsel içerikleri teyit sürecinde yöneltilebilecek 5 temel soruyu, bu sorulara verilebilecek yanıtları ve bu yanıtların ne anlama geldiğini içeren detaylı bir yöntem çerçevesi sunuyor. Rehberde önerilen sorular gazeteciler için oldukça basit ve tanıdık olan 5N1K tekniğini temel alıyor:  

Bu rehberlerde önerildiği gibi, video ve fotoğraf doğrulama süreci sırasında kullanabileceğimiz.  Pek çok pratik teyit yöntemi bulunuyor:

1.1. Asıl Kaynağı Tespit Etmek için “Tersine Görsel Arama” Yöntemi : 

Karşılaştığımız fotoğraf veya videonun gerçekliğinden emin değilsek, ilk kaynağını, nereden ve nasıl bir bağlamla paylaşıldığını tespit etmek önemli. Bunun için kullanabileceğimiz en temel yöntem, tersine görsel arama yöntemi: 

Tersine Görsel Arama Yöntemi Nedir? (Teyit Sözlük, Teyit.org)  
“Tersine görsel arama, bir görüntünün orjinalini veya benzer versiyonlarını kullanan diğer internet sitelerini tarayarak o görüntünün bağlamını ve gerçekliğini değerlendirmek için pratik bir yol sunan teyitçilik yöntemlerinden biri. Peki nasıl çalışıyor? Tersine görsel arama yapmak için eğitilmiş araçlar, fotoğrafları boyut, şekil, renk ve diğer ayırt edici özelliklere göre incelemek ve tanımlamak için çeşitli algoritmalar kullanıyor. Hatta bazıları yüz tanıma özelliğine de sahip…” 

Kısacası, bir görsel veya videodan alacağımız kesitlerle çeşitli arama motorları veya bunun için geliştirilen uygulamalar üzerinden yapacağımız aramalar bizi kolaylıkla içeriğin asıl kaynağına götürebiliyor. Bu noktada, asıl mesele hangi arama motoru veya uygulamayı kullanmamız gerektiğine karar vermek. Teyit.org’un bu konuda sağladığı kapsamlı içerikler farklı araçların farklı alanlarda uzman olduğunu vurguluyor ve aşağıdaki önerileri içeriyor: 

Google

Google her türlü arama için gittiğimiz ilk adres. Google images bu sebeple en çok kullanılan tersine görsel arama motoru ve basit aramalar için oldukça elverişli. Örneğin; bir görseldeki tanınmış kişileri tespit etmek, görüntülerin ilk kaynağını veya yaratıcısını bulmak, dijital logoları incelemek, görseldeki tarihi, simgesel yapıları ve belirli konumları saptamak gibi işlemler kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor. Bunun yanı sıra, Google’ın bu sene getirdiği “bu görsel hakkında” özelliği kaynak teyidi açısından büyük avantajlar sağlıyor. Bu özelliği kullanarak  bir görselin  eğer meta verileri mevcut ise nerede ne zaman çekildiğine, ilk yayıncı kaynağı ve paylaşılma zamanına, daha önce başka hangi web sitelerinde yayınladığına ve bağlamanına dair tüm bilgilerine ulaşılabiliyor. Bu açıdan Google kolay ve erişebilir bir seçenek olsa da  genellikle çalıntı ve popüler görseller söz konusunda olduğunda iyi sonuçlar sağlıyor. Bir görselin farklı versiyonlarını veya daha kapsamlı detaylara ulaşmak istediğinizde yetersiz kalabiliyor. Bu sebeple çok yönlü araştırmalar için diğer arama motorlarına göz atmak gerekiyor. 

Yandex  

Google’dan sonra en çok tercih edilen tersine görsel arama motoru Yandex Images. Bunun ana nedeni ise Yandex’in özellikle yüzleri, manzaraları ve nesneleri tanımaya olanak sağlayan güçlü bir algoritmaya sahip olması. Özellikle yüz tanıma açısından Google Images’e kıyasla daha iyi sonuçlar sağlayan Yandex Images, taranan görseldeki kişinin kimliğine dair bilgiler sağlamanın yanı sıra aynı kişinin farklı fotoğraflarını da kolayca bulabiliyor. Buna ek olarak, Yandex’in görsel havuzunu oluştururken pek çok farklı kaynaktan yararlanması (örn: turizm siteleri, sosyal ağlar, kullanıcı bazlı içerikler vb.) görsel çeşitliliği ve erişim kapasitesi açısından ciddi avantajlar sağlıyor. 

Microsoft Bing 

Microsoft tarafından geliştirilen Bing, 2024’te Google’dan sonraki en büyük ikinci arama motoru seçildi. Ancak Google ve Yandex’e kıyasla görsel arama teknolojileri açısından hala gelişim aşamasında. Yine de Bing Images arayüzünün sunduğu pratik özellikler var. Örneğin, yüklediğiniz görseli kırpma özelliği sunarak belirli bir ögeye odaklı aramalar yürütülebiliyor. Buna ek olarak, Bing özellikle değiştirilmiş görselleri tespit etme ve orjinal hallerine erişme açısından da çokça öneriliyor. 

TinEye

TinEye özel olarak tersine görsel arama üzerine geliştirilmiş bir araç. En çok öne çıktığı alan ise değiştirilmiş görselleri kolaylıkla tespit edebilme kapasitesi. Arayüzünde sunduğu “En Eski”, “En Yeni”, “En Çok Değiştirilen” gibi özelliklerle aranan görselin ilk ne zaman paylaşıldığına ve farklı hallerine erişilebiliyor. Öte yandan, TinEye logolar ve farklı ya da sahte logo kullanımlarını tespit etmek açısından da öne çıkıyor.  

InVID

Bir Avrupa Birliği projesi olarak geliştirilen bu araç video içeriklerin teyidine odaklanıyor. Web tarayıcılarına eklenti olarak eklenebilen bu uygulama, videodaki karelerin ekran görüntülerini alarak sizin için tersine görsel aratma sürecini  yürütüyor. Hem masaüstü hem de mobil sürümüne uygulamanın web sitesinden kolayca ulaşabilmek mümkün fakat iki versiyonda da çeşitli teknik aksaklıklarla karşılaşılabiliyor: (​​https://www.invid-project.eu/

Bu araçların kullanımıyla ilgili detaylı yönergelere, Teyit.org’un hazırladığı kapsamlı rehber içeriklerden ulaşabilirsiniz: 

Bu araçlara ek olarak, akıllı telefonunuz üzerinden hızlıca tersine görsel araması yapabileceğiniz pek çok uygulama da var. Teyit.org’un buna yönelik hazırladığı içerikler özellikle sahada haber üretimi gerçekleştiren ve mobil halde olan gazeteciler için avantajlı seçenekler sunuyor: 

1.2. Manipüle Edilmiş Görselleri Tespit Etmek:    

Manipüle edilmiş fotoğraf ve videolar, sosyal medyada yaygınlaşan dezenformasyonlarda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bir önceki bölümde yer alan arama motorları ve tersine görsel arama yöntemi bir görsel içeriğin aslını aramayı mümkün kılsa da bir görseldeki manipülasyonu doğrudan tespit etmekte zaman zaman yetersiz kalabilir. Diğer bir yandan, yapay zeka platformlarının son dönemde gösterdiği gelişim gerçekçi ve neredeyse mükemmele yakın sahte görsel içeriklerin üretebilmesinin önünü açtı. 

Tüm bunlar düşünülünce, gazeteciler olarak sosyal medyada karşımıza çıkan görsel manipülasyonları anlayabilmek için daha fazlasına ihtiyacımız olabilir. Bu noktada görsel okuryazarlığa dair çeşitli ipuçları ve taktikler imdadımıza koşuyor. Örneğin, bir görsel içerikteki değiştirilmiş, deforme edilmiş veya çıkarılmış ayrıntıları çıplak gözle fark edebilme becerisi teyit sürecimizi kolaylaştırıp, hızlandırabilir. Bunun yanı sıra, bir görselin yapay zeka tarafından üretilip üretilmediğini tanımlayabilmek, incelediğimiz iddiaların gerçekliğini tespit etmede ciddi avantajlar sağlayabilir. 

Buna yönelik Teyit.org tarafından hazırlanan bu rehberler gazetecilerin görsel okuryazarlık becerilerini geliştirmeye yönelik  pek çok pratik ipucu ve yöntem içeriyor: 

1.3.Görseldeki Konumu Tespit Etmek:

Farklı ülkelerde geçen olaylara dair videolar veya coğrafi bağlamı çarpıtılarak paylaşılan fotoğraflar göçle ilgili dezenformatif içeriklerde oldukça yaygın. Benzer manipülasyonlar  özellikle kriz durumlarında “son dakika gelişmesi” olarak sosyal medyada yaygınlaştırılan postlarda da sıkça kullanılıyor. Bu tip içerikleri incelerken, görselin nerede çekildiğine dair ipucu veren detayları fark etmek doğrulama sürecini büyük oranda hızlandırabilir. Örneğin, görüntüdeki yapıların mimarisi, sokak/cadde isimleri, dükkan tabelaları, yol işaretleri, araç plakaları, etraftaki bitki örtüsü gibi ayrıntılar görselin çekildiği yerin konumuna dair doğrudan bilgi sağlayabilir. Bu ayrıntıları belirlemede yine çeşitli görsel okuryazarlık taktikleri ve konum arama odaklı Google Maps veya Google Earth gibi uygulamalar işimizi kolaylaştırıyor: 

2. Resmi Belge ve Açıklama Paylaşımları: 

Sosyal medyadaki dezenformatif içeriklerin çoğu Türkiye’de ikamet eden mülteci ve göçmenlerle ilgili resmi belge yada evrak paylaşımları içerebiliyor. Özellikle seçim döneminde artış gösteren bu trend kapsamında, paylaşılan resmi dökümanlar üzerinden mülteci ve göçmenlerle ilgili pek çok farklı konuda iddia öne sürüldü (Örneğin; sağlanan devlet yardımları, TC vatandaşlığına sahip yabancı uyruklu seçmen sayıları, uluslararası öğrenci ve hasta kayıtları, yabancı uyruklu kamu personeli alımları vb.). Sayısı gün geçtikçe artan bu iddiaları doğrulamak zor çünkü paylaşımlarda yer alan belgelerin kaynağı veya alındığı kurum genellikle belirtilmiyor. Diğer bir yandan, bu iddialar genellikle kurum içi yazışmalara ait dokümanlar üzerinden paylaşılıyor, bu da kamu otoriteleri üzerinden doğrulama sürecini daha da güçleştirebiliyor.

Yine de, gazeteciler olarak bu tarz belge paylaşımlarıyla karşılaştığımızda uygulayabileceğimiz çeşitli doğrulama yöntemleri var. Teyit.org’un buna yönelik hazırladığı rehber, belgelerde fark edebileceğimiz bazı detayların iddiaların gerçekliğini ölçebilmek için sağlam ipuçları sağladığını vurguluyor: 

Aynı durum, göçle ilgili yapılan resmi açıklamalara dair sosyal medya paylaşımları için de geçerli. Genellikle metin bazlı postlardan oluşan bu paylaşımlar çeşitli devlet kurumları, kamu yetkilileri veya siyasi figürler tarafından yapıldığı iddia edilen açıklamalar öne sürüyor. Doküman paylaşımlarına kıyasla bu tarz paylaşımları doğrulayabilmek görece daha basit. Açıklamayla ilişkilendirilen resmi kurum veya kişilerin web sitelerini/ sosyal medya sayfalarını incelemek veya anahtar kelime taramaları yürütmek genellikle açıklamanın varlığını ve gerçeğe uygunluğunu kolayca kanıtlayabiliyor. Bir aşağıdaki başlık altında iddia teyitleme sürecine dair detaylı yöntemler yer alıyor.

3. Olumsuz Deneyim ve İddia İçeren Paylaşımlar 

Sosyal medya platformlarında, mülteci ve göçmenlere dair ortaya atılan iddia yelpazesi oldukça geniş ve çok katmanlı. İlk bölümde listelendiği gibi, göçe dair hemen hemen her konuda dezenformatif bir iddia kolayca üretilip, yaygınlaştırılabiliyor. Öte yandan, bu platformlar doğası itibariyle kullanıcıların kişisel görüş ve deneyim paylaşımına odaklı. Dolayısıyla mülteci ve göçmenlere dair olumsuz kişisel deneyim içeren herhangi bir post da genelleştirilerek veya çarpıtılarak tekrar dolaşıma sokulabiliyor. Çoğunlukla ilk kaynaktaki iddianın doğruluğu teyit edilmeden haberleştirilen ve yaygınlaştırılan bu paylaşımlar hızlı etkileşim kazanıp, büyük çaplı dezenformasyon trendlerine dönüşebiliyor. 

Bu nitelikteki iddiaların en belirleyici yanı, doğrudan analizi zor olan, genel ve çok yönlü konular hakkında üretiliyor olmaları (Örneğin; mülteci ve göçmenlerin devletten yardım aldıkları, ekonomik krize sebep oldukları, hastalık yaydıkları gibi iddialar). Derin inceleme gerektiren bu konular hakkında kamu kuruluşları tarafından sağlanan açık kaynak ve verilerin sınırlı olması, bu tarz iddiaların teyitlenebilmesini daha da zorlaştırıyor. Dolayısıyla, bu iddiaları yüzde yüz teyitlemek zor ama en azından doğru bilinen yanlışları ve yaygın dezenformasyonları fark edebilmek için kullanabileceğimiz çeşitli yöntemler var: 

3.1. Anahtar Kelime ile Araştırma 

Derneğimizin medya izleme metodolojisinde de sıklıkla kullandığı bu yöntem, iddia içerisinde yer alan veya iddia konusuyla ilişkili anahtar kelimeler belirleyerek arama motorları üzerinden ilgili kaynaklara erişmeyi temel alıyor. Hem Google veya Yandex gibi genel arama motorları, hem de sosyal medya platformlarının arayüzleri üzerinden yürütülebilecek bu taramalar sayesinde bir iddianın ilk kaynağı, detayları ve nasıl yaygınlaştığı hızlıca tespit edilebiliyor. 

Bu açıdan en elverişli araçlardan biri Google’ın dezenformasyona karşı geliştirdiği  “Fact Check Tool”. Bu arayüz üzerinden ilgili anahtar kelimeler girilerek, Teyit.org gibi veri doğrulama alanında uzman kuruluşların teyit incelemelerine kolayca ulaşılabiliyor. Bu sebeple, olası dezenformasyonları tekrar yaygınlaştırmamak için, sosyal medyada karşılaştığımız herhangi bir iddiayı haberleştirmeden önce bu arama motorunu kullanarak doğruluğunu kontrol etmekte fayda var. 

Bir iddiayı haberleştirirken olabildiğince farklı kaynaktan veri toplamak gazetecilikte temel bir pratik. Dolayısıyla, dijital arama motorlarını etkin kullanabilmek hem daha fazla veriye erişebilmeyi hızlandırıyor, hem de teyit sürecini kolaylaştırıyor. Ancak, bu araçları kullanarak eriştiğimiz kaynakların da yanlış bilgi ve dezenformasyon içerebildiğini unutmamak gerek: 

3.2. Hesapların Güvenilirliğini Kontrol etme 

Sosyal medyada göçe dair herhangi bir iddiayı incelerken, iddianın konusu kadar kim tarafından ve nasıl bir hesap üzerinden paylaşıldığı da eşit derecede önem taşıyor. Mülteci ve göçmenlere dair sansasyonel içerikler hızlı etkileşim çekebildiği için, pek çok farklı hesaptan benzer dezenformatif iddialar aynı anda yaygınlaştırılabiliyor. Bu bakımdan, haberlerde dezenformasyonu engelleyebilmek için, profesyonel gazetecilerin bot hesapları ve tık tuzağı (click bait) yöntemini araçsallaştıran içerik sayfalarını fark edebilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, çok takipçili anonim hesaplar ya da kamu önünde tanınırlığı yüksek gerçek kişilere ait bireysel  hesaplar da sıklıkla yanlış bilgi ve çarpıtma içeren iddialar paylaşabiliyor.  Dolayısıyla sosyal medyadaki bir iddiayı haberleştirirken, paylaşımcı hesabın güvenilirliğini ölçme ve iddiaların niteliğini ayırt etme yöntemleri kullanmak teyit sürecine büyük katkı sağlıyor: 

Teyit sürecinde izlenebilecek tüm yöntemlere dair daha kapsamlı bilgi edinmek için, Teyit.org’un Türkçeye çevirdiği “Doğrulama El Kitabı”nı inceleyebilirsiniz.

3.3. Diğer Teyit Yöntemleri 

Haberleştirme sürecinde dijital yöntemler bir iddianın doğruluğunu teyitleyebilmek için her zaman yeterli olmayabilir. Bu durumlarda gazeteciler olarak her zaman kullandığımız geleneksel haberleştirme pratiklerine geri dönüyoruz. Haberleştirilen iddiayla ilişkili  kişilerle, uzmanlarla, resmi kurumlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşerek sahadan somut veri toplamak kullanılan en temel yöntemler. Ancak, göçle ilgili haberleştirmelerde bu süreci işletmek gazeteciler için zorlayıcı olabiliyor. Haber konusuyla ilişkili uygun kontakları belirleyebilmek ve bu kontaklara erişebilmek göç alanına dair spesifik bilgi ve hakimiyet gerektiriyor, bu da haberleştirme sürecinde somut veriye erişim açısından çeşitli engeller doğurabiliyor. Bu engelleri aşabilmek için, gazetecilere araştırma ve veri desteği sağlayan kuruluşlardan faydalanmak mümkün:

Medya ve Göç Derneği olarak, göç alanında yürütülen tüm habercilik faaliyetleri için, talepte bulunan gazetecilere kapasitemiz dahilinde haber kaynaklarına erişim, veri paylaşımı ve editoryal danışmanlık desteği sağlıyoruz. Destek almak için “info@medyavegoc.org” üzerinden derneğimizle iletişime geçebilirsiniz.

Teyit, eleştirel düşünme alışkanlığını ortak değer kılmayı amaçlayan bir doğrulama organizasyonudur. Eleştirel dijital okuryazarlık becerilerine odaklanan faaliyetlerdeki uzmanlığını ve deneyimini sosyal medyadaki yaratıcı eğitim içerikleri aracılığıyla internet kullanıcılarına, çeşitli projeler ve eğitimler aracılığıyla ise bireylere ve gruplara ulaştırarak etki yaratmayı hedefler. Detaylı bilgi ve iletişim için info@teyit.org üzerinden bize ulaşabilirsiniz.