Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikası

ÖZET

Medya ve Göç Derneği (MGD), toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla her türlü ayrımcılık, cinsel taciz ve şiddete karşı kesin bir duruş sergilediğini beyan eder. Bu politika belgesi, MGD'nin yönetim ve operasyonlarında toplumsal cinsiyet, kapsayıcılığa dair yol gösterici ilkeleri ve zorunlu gereklilikleri ortaya koyar. Bu politika belgesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığı önleyen bir çerçeve sunar. MGD, tüm çalışanları, gönüllüleri, paydaşları ve katılımcıları için güvenli ve kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturmayı taahhüt eder. Bu politika doğrultusunda, tüm faaliyetler toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ve toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini dikkate alarak yürütülür. Politika maddeleri, ILO 190 ve CEDAW gibi uluslararası sözleşmelere dayanmaktadır. MGD, çalışanlarının ve paydaşlarının toplumsal cinsiyet eşitliğine olan bağlılığını sürekli olarak destekler ve geliştirir. Bu politikanın uygulanması izlenir ve düzenli olarak gözden geçirilir. MGD taciz, şiddet ve her türlü ayrımcılığa karşı sıfır tolerans politikası uygular.

Tanımlar

Toplumsal Cinsiyet: Genel tanımı itibariyle cinsiyet, belirli bir toplumun belirli bir zamanda, kişilere doğumda atanan cinsiyet kimliği, yani erkeklik ve kadınlık üzerinden, uygun gördüğü rolleri, davranışları, faaliyetleri ve nitelikleri ifade eder. Cinsiyet rolleri daha geniş sosyo-kültürel bağlamın bir parçasıdır; ırk, etnik grup, yaş, sınıf, ekonomik durum, yoksulluk düzeyi, ve coğrafi koşullar gibi etkenlere göre şekillenir.  Toplumsal olarak inşa edilen bu ikili cinsiyet algısı, farklı cinsiyet kimlikleri arasında sorumlulukların dağılımı, kaynaklara erişim, kontrol ve karar verme fırsatları açısından farklılıklar ve eşitsizlikler yaratır. Cinsiyete dayalı kalıp ve rollere dair baskılar arttığında, bu kalıpların dışında kalan bireylere yönelik önyargı, ayrımcılık, şiddet ve dolayısıyla hak ihlalleri de artış gösterir. Ancak, toplumsal cinsiyet kavramı; cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet ifadesi gibi unsurları da içerir. MGD toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve anakımlaştırma anlayışında, ikili cinsiyet anlayışının ötesinde bu unsurlara dair çeşitliliği göz önüne alır, kapsayıcılık politikasını bu anlayış doğrultusunda uygular.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: bireylerin cinsiyet kimliği fark etmeksizin kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarında eşit görünürlüğe, güce ve katılıma sahip olmasını ifade eder. Toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsiyet farkının değil, cinsiyet eşitsizliğinin zıttıdır ve toplumsal hayata eşit katılımı teşvik etmeyi amaçlar.

Toplumsal Cinsiyet Anaakımlaştırma: Cinsiyet anaakımlaştırma, toplumsal cinsiyet eşitliği ile kadınların ve LGBTQ+ bireylerin güçlendirilmesine yönelik küresel taahhütlerin uygulanmasını destekleyen bir programlama ve kurumsal değişim yaklaşımıdır.

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Yaklaşım: Cinsiyete duyarlı yaklaşım, cinsiyet farklılıklarını belirleyen, kaynakların kontrolü, karar alma ve kadınların, LGBTİ+ güçlendirilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, kadınların ve erkeklerin bir müdahaleye eşit katılım ve fayda sağlama fırsatına sahip olmasını sağlamayı ve eşitsizlikleri ele almak için hedeflenmiş önlemleri teşvik etmeyi amaçlar.

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Göstergeler: Cinsiyete duyarlı göstergeler, toplumdaki cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, cinsiyet ifadesi ilgili değişiklikleri zaman içinde ölçen göstergelerdir.

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Cinsiyet bütçelemesi, bütçelerin cinsiyet perspektifinden değerlendirilmesi, bütçe süreçlerinin tüm seviyelerinde cinsiyet perspektifinin dahil edilmesi ve gelirlerin ve harcamaların toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik edecek şekilde yeniden yapılandırılması anlamına gelir.

Cinsiyet Analizi: Cinsiyet analizi, cinsiyete dayalı normlar, roller, güç yapıları, faaliyetler, ihtiyaçlar, fırsatlar ve haklardaki farklılıkların yetişkin bireyler ve çocuklar üzerindeki etkilerini kritik bir şekilde incelemeyi ifade eder. Bu, cinsiyet farklılıklarını ve boşluklarını anlamak, cinsiyete göre farklılaşan etkileri ve riskleri belirlemek, olumsuz cinsiyet etkilerini önlemek için önlemler almak, faaliyetlerle ilgili cinsiyet boşluklarını ve eşitsizlikleri ele alma fırsatlarını ortaya çıkarmak ve bu fırsatları değerlendirmek için cinsiyete göre ayrıştırılmış verilerin ve cinsiyet bilgisinin toplanmasını ve analiz edilmesini içerir.

Cinsiyet Uçurumu: Cinsiyet uçurumu, farklı cinsiyet kimlikleri arasındaki konum veya rol nedeniyle ortaya çıkan her türlü farklılık ve eşitsizliği ifade eder. Bu, katılım, fırsatlara erişim, haklar, karar alma gücü, gelir ve faydalar, kaynakların kontrolü ve kullanımı açısından eşitsizlikleri içerir.

Ayrımcılık: Bir kişiye ve gruba yönelik dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, engellilik durumu, felsefi, siyasi görüş vb. gibi kimlik özellikleriyle ilişkili olarak önyargılardan beslenen olumsuz tutum ve davranışlar bütünüdür. Hor görme, kaçınma, dışlama, nefret etme, haklardan mahrum bırakma, kötü muamele, fiziksel, sözel, psikolojik ve ekonomik şiddete kadar çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. 

Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık: Bir kişi ya da gruba cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi, cinsiyet ifadesi ve/veya cinsiyet özellikleri nedeniyle gösterilen ayrımcı tutum ve davranışlar bütünüdür. 

Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet: Bir kişi ya da gruba cinsiyet kimlik, cinsel yönelim, cinsiyet ifadesi ve/veya cinsiyet özellikleri nedeniyle verilen her türlü zarardır. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet cinsel, fiziksel, sözel, psikolojik, duygusal ya da sosyo- ekonomik şiddet olarak ortaya çıkabilir ve pek çok farklı biçim alabilir. 

Taciz: Bir kişinin, bir başka kişinin rızası olmadan ona karşı istenmeyen ve rahatsız edici davranışlarda bulunmasıdır. Hiçbir biçimde istenmeyen, korkutucu, düşmanca ve güvensiz bir çalışma ortamı yaratan; maruz kalan kişide tehdit altında olma ve aşağılanma duygusu yaratan, düşünülen ya da algılanan her türlü tavır ve davranış. Taciz; başkasını rahatsız etme, telaşlandırma, kötüye kullanma, aldatma, korkutma, küçümseme, aşağılama veya utandırmaya dönük etkileri olan sözler, jestler veya eylemler biçiminde gerçekleşebilir. Taciz, tek ya da ayrımcılık tanımında belirtildiği gibi ortak özellikleri ya da nitelikleri olan birden fazla kişiye yönelebilir.

Cinsel Şiddet: Maruz bırakılan kişinin onayı olmadan veya kişi onay verebilecek veya reddedebilecek durumda değilken, kişiye yönelik gerçekleştirilen cinsel eylem girişimi ya da eylem(ler) bütünüdür. Cinsel taciz, saldırı ve istismar kapsamında cinsel şiddet tanımı içerisinde de yer almaktadır.

Cinsel Taciz: Genel olarak ister görsel ister sözel veya davranışsal boyutta cinsel nitelik taşıyan, rızaya dayalı olmayan rahatsızlık verici tavır, söz ve/veya davranış biçimleridir. Doğrudan veya örtülü biçimde gerçekleşebilir. Süreklilik ön koşul değildir, eylemin bir kez gerçekleşmiş olması da cinsel taciz olarak değerlendirilmesi için yeterlidir. 

Cinsel Saldırı: Bir kimsenin beden dokunulmazlığının, kişinin onayına dayalı olmadan, onayın aranmayacağı ya da inşa edildiği durumlarda cinsel davranışlarla ihlal edilmesidir. Süreklilik şartı aranmaksızın basit veya nitelikli cinsel saldırı biçiminde gerçekleşebilir. 

Cinsel İstismar: Cinsel istismar, zorla veya eşitsiz veya zorlayıcı koşullar altında cinsel nitelikteki fiili veya tehdit edici fiziksel müdahale anlamına gelir. 18 yaşından küçük bireylere karşı işlenen cinsel istismar eylemleri çocuk istismarı olarak sınıflandırılır.

Cinsel Sömürü: Cinsel sömürü, kırılganlık, farklı güç veya güven pozisyonunun cinsel amaçlar için her türlü girişimsel suistimali ifade eder. Buna, başkasının cinsel sömürüsünden ekonomik, sosyal veya politik olarak yararlanma da dahildir.

Misilleme: Kişinin cinsel ya da duygusal amaçlı davranış veya teklifi reddetmesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığını düşünerek şikâyet etme yoluna gitmek istemesi ve gitmesi nedeniyle veya kişinin tanık olduğu toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vakalarıyla ilgili ihbar yoluna gitmek istemesi veya gitmesinden ötürü, örtülü veya açık şekilde iş ya da örgütsel yaşamının intikam amacıyla zorlaştırılmasıdır.

 

  1. Giriş

     Medya ve Göç Derneği (MGD), bu politika belgesiyle amaç ve hedefleri doğrultusunda tüm çalışma ve faaliyet alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini ilke edindiğini beyan eder. Her türlü sömürü ve ayrımcılıktan arınmış, herkesin potansiyelini eşit koşullarda gerçekleştirme fırsatına sahip olduğu bir çalışma ortamı yaratmayı taahhüt eder. Eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda cinsiyet, yaş, ırk, sınıf, din, inanç, etnik köken, cinsel yönelim, cinsel kimlik, HIV statüsü, engellilik ve hastalık durumuna bakılmaksızın herkesin potansiyelini ifade etme ve kullanma konusunda eşit fırsatlara sahip olmasını destekler.  

   Medya ve Göç Derneği, 2020’de kuruluşundan bu yana, medya alanında göçe ilişkin objektif, çoğulcu, kapsayıcı, katılımcı ve mülteci hakları odaklı bir medya perspektifin oluşturulması ve sürdürülmesi amacıyla izleme, araştırma, savunuculuk, ağ oluşturma faaliyetleri yürüterek ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele etmektedir. Bu kapsamda özellikle mülteci ve göçmen kadınları, LGBTİQ+ bireyleri hedef alan cinsiyetçi söylem, ayrımcılık ve nefret söylemleri karşısında AİHS’nin 10. ve 9. maddesindeki ifade özgürlüğünü ve sınırlılıklarını da dikkate alarak savunuculuk çalışmalarını sürdürür. MGD yürüttüğü tüm faaliyetlerde, özellikle etnik köken ve toplumsal cinsiyet kimliği açısından hak sahibi öznelerin karar alıcı organlarda temsiliyetine öncelik verir. 

  Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gücün ekonomik, sosyal ve politik güçlendirme yoluyla yeniden dağıtılması kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle MGD, cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılık olmaksızın MGD çalışanlarının gelişmelerine, büyümelerine ve tam potansiyellerine ulaşmalarına olanak tanıyan kurumsal düzeyde güvenli bir destek ve dayanışma kültürü yaratmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, hedef grupların ve/veya dezavantajlı grupların ve diğer ilgili paydaşların haklarını destekler; toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, her türlü ayrımcılık ve cinsel tacize karşı sıfır tolerans gösterir. MGD toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen, adil ve ayrımcılığa karşı bir toplum inşa etmeye yönelik katılımcı, kapsayıcı, çoğulcu bir yaklaşım sergiler ve tüm üyelerinin, çalışanların ve paydaşlarının bu çabaya aktif olarak katılımını teşvik eder. 

  Bu politikada, İnsan Hakları Bildirgesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), ILO 190, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 5, 10, 16, bütünsel eylem planlarının benimsenmesi dikkate alınmıştır. MGD, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarının, ataerkillik, homofobi, etnik kökene dayalı ayrımcılık, ırkçılık, yaşa dayalı ayrımcılık, engelli ayrımcılığı, din ve inanca dayalı ayrımcılık, sınıf ve sömürge tarihi gibi eşitsiz güç ilişkilerine dayanan diğer baskı biçimleriyle kesiştiğini kabul eder. MGD, göç bağlamındaki insan hakları ihlalleri ve toplumsal şiddetin, mülteci ve göçmenlere, kadınlara, LGBTQ+ bireylere yönelik kesişimsel ayrımcılık üzerinden şekillendiğini kabul eder. Bu nedenle toplumsal adalet, eşitlik ve barış için ayrımcılık karşısında kadın ve LGBTQ+ hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki yapısal engelleri azaltmak için medya ve sivil toplum alanında faaliyetler yürütür. Çalışmalarını yürütürken toplumsal hareketlerdeki insan hakları savunucuları, aktivistiler, feminist ve toplumsal cinsiyet odaklı örgütler, medya bileşenleri, akademik kuruluşlar, kamu kurumları, ilerici özel sektör aktörleri ve diğer kilit paydaşlarla birlikte çalışır. 

  1. Amaç

     MGD, bu politika belgesiyle toplumsal cinsiyet eşitliği, katılım ve kapsayıcılık konusunda koordineli bir yaklaşım benimseme kararlılığını temsil etmektedir. Bu politika belgesinin amacı, MGD’ nin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından kurumsal kültürünü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti azaltmak için yürüttüğü kurum içi ve dışı uygulamaları, ilkelerini ve amaçlarını ortaya koymaktır. MGD’n in kurumsal ilkelerinin merkezinde özellikle medya alanında kadınların ve LGBTQ+ bireylerin temsiliyetinin güçlendirilmesi ve medyada toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı proje/programların yürütülmesi yer almaktadır. Bu politika belgesi, MGD’ nin;

Bu politikanın genel amacı, MGD’nin ve MGD’ye bağlı olan her türlü birim, şube ve iktisadi işletmede toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Ayrıca MGD’nin çalışma alanları doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırmaya yönelik mekanizmalarını, programlarını, süreçlerini ve uygulamalarını oluşturmaktır. Bu doğrultuda politika belgesi uluslararası anlaşmaları da dikkate alarak belirlediği ilkeleri, kapsamlarını, nasıl uygulanacağını ve MGD’nin açık niyetini tanımlar.                                                                  , Bu politika belgesi beş ana ilkeye dayanmaktadır: 

  1. Taahhütler ve Sorumluluklar

       MGD tüm çalışmalarını, projelerini ve programlarını toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı perspektifle yürütür. 

  1. Uygulama Kapsamı

      Bu politika belgesi, Medya ve Göç Derneği'nin tüm birimlerine, çalışanlarına ve ilgili paydaşlarına uygulanır. Bununla birlikte bu politika belgesi, derneğin tüm faaliyetlerinde uygulanacak ve düzenli olarak gözden geçirilecektir. Toplumsal cinsiyet eşitliğine dair herhangi bir ihlal söz konusu olması durumunda ilerlemeler, belirlenen göstergeler doğrultusunda izlenecek ve raporlanacaktır. 

Bu belge, Medya ve Göç Derneği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki kararlılığını ve taahhütlerini açıkça ortaya koyar. MGD bünyesindeki tüm çalışanlar, üyeler, kurumsal organlar ve işletmeler bu politikanın uygulanmasından sorumludur. MGD çalışanları, üyeleri, hizmet sağlayıcıları bu politika belgesinin uygulanmasını incelemek ve bu konuda tam olarak bilgi sahibi olmak için gerekli tüm çabayı göstermelidir. Bunun yanı sıra, MGD kurumsal işleyişinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılmasını sağlamak için yetkin uzmanların danışmanlığı doğrultusunda gerekli koşul ve imkanları sağlamayı hedefler. 

  1. Sorumluluklar
  1. İlgili Politikalar

Bu politika belgesi, MGD’nin birlikte çalıştığı topluluklara karşı hesap verme sorumluluğuna bir yanıttır. Bu nedenle MGD’nin sorumluluk çerçevesinin bir parçası olarak işlevselleştirilecektir. Bu belgeyle ilişkili diğer politika belgeleriyle birlikte koordineli olarak uygulanacaktır.